
:بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يم
اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّۜ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ
.اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْل۪يمًا
:وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم
.أَوْلَى النَّاسِ بِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُهُمْ عَلَىَّ صَلاَةً
Salât ve Selâm Olsun O Yüce Peygambere
(14.11.2025)
Müminin hayat yolculuğunu anlamlandıran üç mübarek kelime vardır. Bunlar: Besmele, Hamdele ve Salvele’dir. “Bismillâh, elhamdu lillâh, vessalâtü vesselâmü alâ Resûlillâh” şeklinde söylenen bu kelimeler, Müslümanın hayatının özünü teşkil eder. Besmele, işimize Allah’ı katmaya niyet etmek; Hamdele, Rabbimizin razı olacağı işler yapmaya söz vermek; Salvele ise, Peygamberimize bağlılığımızı ilan etmektir.
Önceki haftalarda Besmele ve Hamdele kavramları üzerinde durmuş, bu ifadelerin hayatımızdaki öneminden bahsetmiştim. Bugünkü hutbemizde ise, Peygamberimize salât ve selâm etmenin öneminden söz edeceğim.
Kardeşlerim! Aziz Müminler!
Yüce Rabbimizin emirlerinden biri de Peygamberimize salât etmek ve onun hükmüne teslim olmaktır. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah ve melekleri peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de peygambere salât edin ve ona teslim olun!”1 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de bir hadisinde bizlere şu müjdeyi vermiştir: “Kıyamet günü insanların bana en yakını, bana en çok salât edenlerdir.”2
İslâm’ın temel kavramlarından biri olan salât, pek çok manayı içinde barındıran derin bir ifadedir. Salât; dua etmektir, rahmet dilemektir. Salât; namazdır, kulluktur, ibadettir. Salât; izini sürmek, destek olmak, bağlılık göstermektir. Salât, bir şeyin arkasında olmak, ona sırt çevirmemek, onu yalnız bırakmamak demektir. Allah’ın salâtı, kendisine inanıp güvenen kullarına rahmet etmesi,3 onları bağışlamasıdır.4 Meleklerin salâtı, müminler için Yüce Allah’tan bağışlanma dilemeleridir.5 İnsanın salâtı ise, kulluk görevlerini yerine getirerek6 Allah’a bağlılığını göstermesidir.
Salât kelimesinin çoğulu Salavât’tır. “Salavât” dendiğinde ise akıllara ilk olarak Peygamberimizin adı anıldığında söylediğimiz; “Allahumme salli alâ Muhammed”, “Sallallâhu aleyhi ve sellem” veya “aleyhissalâtu vesselâm” duası gelmektedir. Hz. Peygamberin gündeme geldiği, adının geçtiği her ortamda ona salât-u selam etmek Rabbimizin bir emridir ve Yüce Allah, Peygamberine bir kez salât edene on kat fazlasıyla merhamet edecektir.7
Fakat Peygamberimiz için yapacağımız salâtı, sadece söze indirgemek doğru değildir. Zira salavât bir söylemden öte, bir davranış biçimidir. Bu manada salavât, Peygamberimize özümüzde olan bağlılığı, sözümüzle dile getirmektir. Salavât, onun yolunda yürümek, onun ahlakını örnek edinmek ve onun mücadelesini devam ettirmektir. Salavât, Rasulullah’ın çağrısına kulak vermek, onun izini takip etmektir; Peygamberimize, sünnetine ve aziz hatırasına bağlı kalacağımıza söz vermektir.
Kardeşlerim!
Ayetin devamında yer alan “ve sellimû teslîmâ” ifadesi, Peygamberimize “tam bir teslimiyetle teslim olmak” demektir. Selâm etmek, Peygamberimizle gönül bağı kurmak demektir. İnsanlığın selameti için ömrünü vakfeden Peygamberimize vefa göstermek, önderliğine tabi olmak demektir. Peygamberimizi çağımıza taşımak, onun güzel ahlakıyla ahlaklanmak, ondan öğrendiğimiz güzellikleri hayatımıza yansıtmak demektir.
Salât olsun adı güzel, kendi güzel Muhammed’e. Selam olsun onu seven, mücadelesine ortak olan, getirdiği hükümlere teslim olan tüm müminlere.
DİTİB Hutbe Komisyonu
Kaynak:
1 Ahzâb, 33/56.
2 Tirmizî, Vitr, 21.
3 Ahzâb, 33/43.
4 Bakara, 2/157.
5 Şura, 42/5.
6 Mearic, 70/22,34.
7 Müslim, Salât 70.