﷽
اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ
فَاعْبُدِ اللّٰهَ مُخْلِصًا لَهُ الدّ۪ينَۜ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
”الدِّينُ النَّصِيحَةُ.” ”- قُلْنَا: لِمَنْ؟”
قَالَ: ”لِلّٰهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ
وَلِأَئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ.”
Din Samimiyettir
(20.12.2024)
“Din samimiyettir” buyurdu Peygamberimiz bir gün. Arkadaşları sordu ona: “Kime karşı samimiyet ya Rasûlallah?” Rahmet peygamberi (s.a.s.) sözlerine şöyle devam etti: “Allah’a karşı samimiyet, Kitabı’na karşı samimiyet, Rasulü’ne karşı samimiyet, Müslümanların idarecilerine karşı samimiyet ve bütün Müslümanlara karşı samimiyet.”[1]
Kardeşlerim! Aziz Müminler!
Samimiyet; insanın yaptığı işe gönlünü katmasıdır. Samimiyet; her türlü yapmacık hal ve hareketten uzak durmaktır. Samimiyet doğal ve net olmaktır. Samimi insan; içi-dışı bir; özü-sözü aynı olan insandır. Samimiyetin olmadığı yerde gösteriş vardır, gösterişin olduğu yerde aldatma vardır, ikiyüzlülük vardır.
Allah’a karşı samimiyet; içten bir inanç ve bağlılıkla, sadece O’na kulluk edebilmektir.[2] Kulluğumuzun göstergesi ve imanımızın ispatı olan ibadetlerimiz gösterişten uzak, sırf Allah için yapıldığında değerlidir, kıymetlidir. İbadetler; başkaları görsün, duysun, bilsin diye değil; Allah görsün, Allah duysun, Allah bilsin diye yapıldığında samimidir. Unutmayalım ki Yüce Allah, ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul edecektir.[3]Kulluğun özü olan duada da samimiyet önemlidir. Dualarımız dudaklarımızdan değil, yüreklerimizden çıktığında icabete değerdir.[4] Samimiyet, tevbenin de olmazsa olmazıdır. Tevbede samimiyet, günahtan vazgeçmek için son derece kararlı olmaktır.[5] Unutulmamalıdır ki, tevbesi samimiyetsizce yapılan her günah, tekrar işlenmeye adaydır.
Allah’ın Kitabına karşı samimiyet; Kur’an’ı okumak, anlamak ve hayat yolculuğumuzda Allah kelamını rehber edinmektir. Kitabımıza karşı samimiyet; ayetlere karşı ilgi ve alakasız olmamaktır; Rabbimizden gelen mesajların her birini üzerimize almaktır; hayata Kur’anî bir bakış açısıyla bakabilmektir. Kur’an’a göre samimi kullar; Allah’ın uyarılarını dikkate alan kullardır.[6] O, içi dışı bir olan samimi kullar, acı verici bir azaptan korunan ve cennetle müjdelenen kullardır.[7] O samimi kullar, insanı doğru yoldan saptırmak için fırsat kollayan şeytanın bile asla kandıramayacağı bilinçli kullardır. İbadetlerine gösteriş bulaştırmayan o samimi kullar; “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir”[8] kararlılığıyla hareket eden, varlığını Yüce Allah’a adayabilen şuurlu kullardır.
Allah’ın elçisine karşı samimiyet; Hz. Peygamberin tebliğ ettiği gerçekleri kabul etmektir;[9] Allah Rasulünün izini takip etmektir;[10] tevhid mücadelesine destek olmaktır. İdarecilere karşı samimiyet, kanunlara uygun hareket etmek, toplumsal huzuru bozmamaktır. İnsanlara karşı samimiyet ise din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden, yeryüzünde iyiliğin hâkim olması için çalışıp çabalamaktır.
Rabbim bizleri, yeryüzünde iyiliğin hâkim olması için gayret sarf eden o samimi kullarının arasına dahil eylesin. Rabbim bizleri, temiz düşünen, doğru söyleyen, güzel yaşayan hayırlı insanlardan eylesin. Cumamız, samimiyetimizi yeniden gözden geçirmeye vesile olsun.
DITIB Hutbe Komisyonu