Hutbeler

PDF-Dosyası Cuma Hutbesi (PDF)

اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ. وَاِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْ (…)

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ مُنْكَرَاتِ الْأَخْلاَقِ ، وَالْأَعْمَالِ وَالْأَهْوَاءِ

 

“Tekvir Suresinden Mesajlar”
(01.11.2024)

Peygamberimiz (s.a.s.), bazı surelerin kendisini derinden etkilediğini, hatta ihtiyarlattığını ifade etmiştir. Kıyamet gününün dehşetini ve insanın sorumluluğunu anlatan ayetler, onun yüce gönlünde derin izler bırakmıştır. Peygamberimizin saçlarını ağartan surelerden biri de Tekvir Suresidir.[1] Bugünkü hutbemde, Tekvir Suresi’ne değinmek istiyorum.

Değerli Müminler!

İniş sıralamasına göre yedinci sırada yer alan Tekvir Suresi, Mekke döneminin ilk yıllarında nazil olmuştur, 29 âyettir. Sure, içinde yaşadığımız bu evrenin nasıl yok olacağıyla ilgili korkunç bir tablo çizerek başlar. Gözlerimizin önüne adeta gelecekten bir sahne yansıtır: Öyle bir zaman gelecek ki, güneş işlevini kaybedip sönecek; güneşin dürülmesiyle birlikte yörüngelerinden çıkan yıldızlar birer birer dökülecek; dağlar yerinden sökülecektir. Olay öylesine dehşet verici olacak ki, insanın dünyadayken kavuşmak için can attığı şeyleri bile gözü görmez olacaktır. Doğanın dengeleri öylesine alt üst olacak ki, birbirine düşman olan vahşi hayvanlar bile o gün birbirine yakın durmak zorunda kalacaktır. Volkanik patlamalar denizleri kaynatacak, okyanuslar adeta fokurdayan kazanlara dönüşecektir.[2]

Bu dehşet verici tablolar, kıyametin kopmasıyla birlikte yaşanacak büyük değişimlerin sadece bir parçasıdır. Sonrasında insanlar amelleriyle eşleştirilecek, ölüm anında birbirinden ayrılan ruh ve beden, yeniden dirilişle birlikte tekrar birleştirilip şekillendirilecektir. Ahiret sorgusu başlayacak, sadece cinsiyetinden dolayı diri diri gömülen kıza hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulacak, tüm katiller öldürdükleri çocuklarla birlikte mahkemeye çıkarılıp hesap verecektir. Amel defterleri açılacak, tüm gizli gerçekler birer birer ortaya çıkacaktır. Cehennem ateşi harlanacak, cennet yaklaştırılacak, insan o gün neler yaptığını öğrenmiş olacaktır.[3]

Değerli Müminler!

Surede kıyamet ve yeniden diriliş sonrasında yaşanacak olayları anlatan Yüce Rabbimiz, mesajlarına şu sözlerle devam eder: “Yörüngelerinde akıp giden yıldızlar şahit olsun ki, kararmakta olan gece, ağarmakta olan sabah şahit olsun ki, o Kur’an gerçekten değerli, güçlü ve arşın sahibi katında itibarlı, son derece saygın ve güvenilir bir elçi olan Cebrail’in getirdiği sözdür. Bunca yıl beraber yaşadığınız arkadaşınız Muhammed akıl sağlığını kaybetmiş biri de değildir. Arkadaşınız, Cebrail’i apaçık bir şekilde görmüştür. O, gaybî bilgileri sizden gizleyecek değildir. Kur’an, Allah’ın merhametinden uzaklaşmış şeytanın sözü asla değildir. (…) Doğru yolda gitmek isteyenler için Kur’an, bir öğüt ve bir hatırlatmadan ibarettir. (…)[4]

Kardeşlerim!

Hayat bir yol, insan bu yolun yolcusudur. Yolun da yolcunun da sahibi olan Yüce Allah, Tekvir Suresinin 26. ayetinde bizlere şu soruyu sorar: “Fe eyne tezhebun?/Nereye gidiyorsunuz?” Kardeşlerim! Gelin, kendimize her gün “Bu gidiş nereye?” diye soralım. Nereye gidiyoruz? Toplum olarak nereye gidiyoruz? Aile olarak nereye gidiyoruz? Müslümanlar olarak, insanlık olarak nereye gidiyoruz? “Kıyamet ne zaman kopacak yâ Rasulallah?” diye soran birine Hz. Peygamber, “Onun için ne hazırladın?” demişti ya.[5] Peki, kardeşlerim, bizler ölüme hazır mıyız? Yeniden dirilişe hazır mıyız? Sahip olduğumuz imkanların hesabının sorulacağı[6] o büyük mahkemeye hazır mıyız? Rabbim bizleri ahiret yolculuğuna hazır olanlardan eylesin. Sözlerimi Peygamberimizin bir duasıyla tamamlamak istiyorum: “Allah’ım! Kötü ahlâklı olmaktan, kötü işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım.”[7]

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Tirmizî, Sünen, Tefsîru’l-Kur’ân, 56.
[2] Tekvir, 81/1-6.
[3] Tekvir, 81/7-14.
[4] Tekvir, 81/15-28.
[5] Buhârî, Sahih, Edeb, 96.
[6] Tekasür, 102/8.
[7] Tirmizî, Sünen, Daavât 126.

2024-11-01