بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ
وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
وَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ:
إِنَّ أَصْدَقَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْيِ هَدْيُ مُحَمَّدٍ…
“Mevlid-i Nebi”
(13.09.2024)
Değerli Müminler!
Yüce Allah, insanları doğru yola yönlendirmek için peygamberler göndermiştir.[1] Bu peygamberlerin sonuncusu ise,[2] tüm insanlığa rahmet olarak gönderilmiş olan[3] Hz. Muhammed (s.a.s) dir. O, kendisine gönül veren müminlerin sevdası, cennette kendisiyle komşu olmayı arzu ettiği cananıdır.
İslam dininin temel inanç esaslarından biri de, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın son peygamberi olduğuna inanmaktır.[4] Hz. Peygamber'e (s.a.s.) itaat etmek ve ona uymak, Allah'ın rızasını kazanmak, sevgisini hak etmek ve günahlarından bağışlanmasına vesile olmak demektir. Nitekim Yüce Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”[5]
Kardeşlerim!
Kabul edilen genel görüşe göre Peygamberimiz (s.a.s) Rebiulevvel ayının 12. Gününde dünyaya gelmiştir.[6]Onun doğumu, insanlık için aydınlık bir çağın başlangıcı olmuştur. Doğumu vesilesiyle idrak edilen Mevlid Kandilinin yanı sıra, Peygamberimizin her yıl farklı bir yönünü ön plana çıkararak onu daha iyi anlamak için Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camilerde Mevlid‑i Nebî Haftası etkinlikleri düzenlenmektedir. 15-21 Eylül tarihleri arasında kutlanacak olan Mevlid-i Nebî Haftasının konusu: “Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası” olacaktır.
İslam’ın amaçlarından biri de, kişiliği sağlam insanlardan meydana gelen şahsiyetli toplumlar oluşturmak ve böylece huzurlu bir dünya inşa etmektir. Gelin, kendimize bir iyilik yapalım ve bugünden itibaren Peygamberimizin hayatını öğrenmeye başlayalım. Onun en güzel ahlakından[7] yaşantımıza güzellikler katmaya çalışalım. Mesela, Peygamberimiz (s.a.s.) sade ve mütevazı yaşantısıyla bilinirdi. Bizler de gösteriş ve kibirden uzak duralım. O, kibarlık ve nezaketiyle insanların gönüllerine dokunurdu. Bizler de hal ve hareketlerimizle kibar ve nazik olalım. O, insanlara merhamet ve şefkatle yaklaşırdı. Bizler de çevremize rahmet olalım. O, tatlı dili ve güler yüzüyle tanınırdı. Bizler de dilimizle kimsenin kalbini kırmayalım, kötü bakışlarımızla kimseyi incitmeyelim. O, örnek bir aile babası, örnek bir iş insanı, örnek bir idareci, örnek bir arkadaştı. Bizler de peygamberimizden öğrendiğimiz ilkeleri yuvamıza taşıyalım, işimize taşıyalım, çağımıza taşıyalım.
Peygamberimiz bir hutbesinde ne güzel buyurmuş: “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın Kitabı; hâl ve tavrın en güzeli ise Muhammed’in hâl ve tavrıdır…”[8] Rabbim bizleri, her hal ve tavrıyla en güzel örnek olan Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s) o güzel yolundan gidenlerden eylesin. Yarın akşam idrak edeceğimiz Mevlid Kandili tüm insanlık için bir duruş, bir kimlik ve bir şahsiyet kazanmaya vesile olsun.
DİTİB Hutbe Komisyonu