بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
يَٓا اَيُّهَا الْمُدَّثِّرُۙ . قُمْ فَاَنْذِرْۙ.وَرَبَّكَ فَكَبِّرْۙ.وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ .
وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْۙ وَلَا تَمْنُنْ تَسْتَكْثِرُۙ وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ.
“Müddessir Suresini Hayata Taşımak”
(26.07.2024)
Kur’an-ı Kerim’in her bir suresinden, anlatılan her bir kıssasından, nazil olan her bir ayetinden hayatımıza alacağımız çok dersler vardır. Bugünkü Cuma hutbemizde, iniş sırasına göre dördüncü sırada yer alan Müddessir Suresi’ne değinmek ve bu sureyi hayatımıza taşımak istiyorum.
Kardeşlerim! Aziz Müminler!
Müddessir Suresi, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) şahsında İslam’ı yaşama ve onu yayma gayesi taşıyan tüm Müslümanlara yönelik şu tavsiyelerle başlar: “Ey üzerine ağır bir yük yüklenen! Harekete geç ve insanları uyar! Allah’tan başka hiç kimseyi büyük görme! Elbiseni tertemiz tut! Maddi ve manevi her türlü pislikten uzak dur! Yaptığın iyiliği asla çok görme, başa kakma! Her türlü sıkıntıya, Rabbinin hatırına göğüs ger!”[1]
Müddessir Suresinde Yüce Rabbimiz, ahirette yaşanacak bazı durumları, ders alıp sakınalım diye henüz dünyadayken gözlerimizin önüne serer. Öyle ki, gerçekleri inkâr edenler için yeniden diriliş günü hiç de kolay olmayacaktır. Kendisine birçok nimet verilmesine rağmen daha fazlasını isteyen açgözlü insanlar, hesap günü Allah’ın huzuruna tek başına, yapayalnız çıkacaktır. Kıyamet gününde hiçbir şey umulduğu gibi olmayacak, ayetlere karşı inatla direnenler çok zorluklar yaşayacaktır.[2] Kur’an’ın Allah kelamı değil de önceki çağlarda yaşamış insanların etkileyici sözlerinden oluştuğunu iddia edenlerin sonu, Peygamberi yalancılıkla suçladıkları için acı bir ceza olacaktır.[3]
Cehennem ehline “Sizi yakıcı ateşe sokan nedir?” diye sorulduğunda, günâhkarlar Allah ile bağlarını kopardıklarını şu sözlerle itiraf edeceklerdir: “Biz, namaz kılanlardan değildik. Yoksulu doyurmuyor, günaha dalanlarla birlikte biz de günaha dalıyorduk. Her şeyin karşılığının verileceği hesap gününü asılsız sayıyor, yeniden dirilişi inkâr ediyorduk.”[4] İşte, en büyük hayal kırıklığına uğrayacak olanlar bu kimseler olacaktır. Zira hiç kimse bu kişileri kurtaramayacak, hiçbir şefaat onlara fayda sağlamayacaktır.[5]
Meal ve tefsirine baktığımızda daha nice dersler alabileceğimiz Müddessir Suresi, insanın kendi iradesiyle yaptığı tercihlerin ve bu tercihlerin sonuçlarını gözler önüne seren şu önemli mesajlarla sona erer: “Kur'an, bir öğüt ve uyarı kitabıdır. Dileyen ondan öğüt alır. Yüce Allah, iyilik isteyen için iyiliği, kötülük isteyen için de kötülüğü yaratır. Sakınılmaya lâyık olan da Yüce Allah’tır, kusurları bağışlayıp affedecek olan da Yüce Allah’tır.[6]
Rabbimiz bizi, Kur'an'ın mesajlarını öğrenen ve onu başkalarına öğreten[7] hayırlı insanlardan eylesin. Rabbimiz bizi, namazla dirilen, yoksulu gözeten, günahtan vazgeçen erdemli kullarından eylesin.
DİTİB Hutbe Komisyonu