Hutbeler

PDF-Dosyası Cuma Hutbesi (PDF)

Akrabalık İlişkileri
(20.02.2015)

 

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى
     عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

 

Kıymetli Müminler!

Hayatımızda dikkat etmemiz gereken hususların başında akrabalık ilişkilerimiz gelmektedir. Çünkü Yüce Rabbimiz; “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yarattık. Ondan da eşini yarattık. İkisinden birçok erkek ve kadın yaratıp çoğalttık. Rabbinize karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının.” buyurmaktadır. Bir başka ayeti kerimede de “Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, emriniz altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez”  buyurulmuştur. Görüldüğü üzere yakın ve uzak akrabalarımızın her birine samimi bir sevgi beslemek ve ilgiyi kesmemek, dini ve ahlaki görevlerimizdendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allah’a ve Ahiret gününe iman eden kimse akrabasını gözetsin”  buyurur.

Kardeşlerim!
Akrabalarımızdan sıkıntıda olanlara maddi ve manevi yardımda bulunmalıyız. Onlara; saygı, hürmet, şefkat ve muhabbetle muamele etmeliyiz.
 
Bizden alakalarını kesseler bile onları arayıp hal ve hatırlarını sorar, durumları ile ilgilenirsek, işte o zaman akrabamıza karşı olan vazifelerimizi gerçek manasıyla yerine getirmiş oluruz. Ziyarete gelmeyen akrabayı ziyaret etmek, kötülük yapana iyilikte bulunmak ve onu affetmek kendi aleyhine bile olsa doğruyu ve hakkı söylemek; dini ve ahlâki meziyetlerdendir. Bu ziyaretler sırf Allah Rızası için olmalı, maddi menfaatlara dayanmamalıdır. Efendimiz (s.a.v.) “Karşılık olsun diye yakınlarını ziyaret eden kimse gerçekten görüp gözeten değildir. Asıl görüp gözeten, kendisinden ilişki kesildiği halde ilişkisini kesmeyip sürdüren kimsedir.”  buyurmuştur. Böyle bir sevgiyle birbirlerini görüp gözeten akrabalara büyük mükafatlar vadedilmiştir. Efendimiz (s.a.v.) “Rızkının geniş ömrünün uzun olmasını arzu eden (akrabalarını ziyaret etsin) onlarla olan bağlantısını devam ettirsin.”  buyurmuştur.
 

Kardeşlerim!

Allah rasülü (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Akrabalık bağı Arş-ı âlâ’ya tutunarak şöyle demiştir: Beni koruyup gözeteni, Allah koruyup gözetsin. Benimle ilgisini kesenden Allah rahmetini kessin.”
 
Bugün özellikle, maddeye ve menfaate düşkünlük aileler arasındaki soğukluğu, hatta parçalanmaları beraberinde getirmiştir.

Biz insanız. Sevinçlerimiz paylaşarak çoğalır. Üzüntülerimiz paylaşarak azalır. Bu sebeple ana-babımızı, akrabalarımızı ve huzurevinde unuttuğumuz büyüklerimizi yeniden hatırlamalı onlara el uzatmalıyız. 
 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) kendi akrabalarına her zaman yakın ilgi gösterdiği gibi, onlarla olan akrabalık bağlarını zayıflatıcı davranışlardan uzak durmuş, sütannesi ve onun akrabalarıyla, eşlerinin yakınlarına ilgi göstermiştir. Maddi ve manevi yardımları hiçbir zaman esirgememiştir.  Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.v.) her bir vesile ile kendisine emeği geçen ve iyilikte bulunan kimseleri de akrabası gibi görüp onları da gözetmiştir.
 
Efendimiz (s.a.v.) “Ana ve babasının ihtiyarlık zamanlarında, bunlardan birine yahut ikisine yetişip de, bunlara gereken hürmet ve hizmette bulunarak Cennet’i hak edemeyen kimsenin burnu yerlerde sürünsün!”  buyurmuştur.
 

Kıymetli Müminler!

Bir ayet-i Kerime ile hutbeme son veriyorum. “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” 


Davut KURKUT
Heilsbronn DİTİB Mevlana Camii Din Görevlisi

1. Nisâ Süresi 1
2. Ahzab 70
3. Buhârî, “Edep”, 18
4. Buhârî, “Edep”, 15
5. Buhari, Edep 12
6. Buhârî, “Edep”, 17
7. Müslim, Birr 9
8. Nahl, 16/90

2015-02-20