Büyük Türk mütesavvıfı ve düşünürü Mevlana’nın, doğumunun 800. yılı nedeniyle Braunschweig Stadt Halle’de, DİTİB, IGMG ve İslam Kültür Merkezleri’nin ortak organizyasyonuyla bir program düzenlendi.

2007 Yılını, Unesco’nun “Mevlana Yılı” olarak ilan etmesi nedeniyle hazırlanan programa, T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, T.C. Hannover Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Mehmet Emin Çetin, Braunschweig Büyükşehir Belediye Başkanı adına Entegrasyon Sorumlusu Dieter Hartmann, DİTİB Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ekrem Ceşen, Dinler ve Kültürler Arası İlişkiler Müdürü Bekir Alboğa, bölge dernekleri başkan ve yöneticileri, din görevlileri ile çok sayıda davetli katıldı.

T.C. Hannover Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Mehmet Emin Çetin, yaptığı sunuş konuşmasında: “İnsanlık tarihinde iz bırakan insanlar vardır. Dünya tarihi incelendiğinde, bunların çok olmadığı görülür. Bu düşünürler, Allah’ın kendilerine nasip ettiği özelliklerini, insanlığın faydasına kullanmışlardır. Mevlana bu düşünürlerin başında yer alır.

O düşüncesiyle, insan olmanın erdemliliği ve insanlığa yol göstermesi özelliği bakıldığında, bugün insanlığın O’na ne kadar muhtaç olduğumuz açık bir şekilde görürüz” dedi.

Braunschweig Büyükşehir Belediye Başkanı adına Entegrasyon Sorumlusu Dieter Hartmann da konuşmasında, Mevlana’nın büyük bir düşünür olduğunun altını çizerek, “Bizlerin, Mevlana’yı daha iyi tanımamıza vesile olan, başta DİTİB olmak üzere bütün kuruluşlara, bu güzel programı düzenlediklerinden dolayı şükranlarımı sunarım” dedi.

T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan: “Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olarak, Hz Mevlana’nın doğumunun 800. yıl dönümü münasebetiyle hazırlamış olduğumuz 2007 Mevlana Yılı Kültür Şöleni programımıza, vermiş olduğunuz onurdan dolayı, şahsım ve teşkilatım adına hepinize saygılarımla selamlıyorum.

Hazreti Mevlâna, Yaratan’a gönül veren, bütün dünyadaki yaratıkları Yaratan’dan ötürü sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten, bütün düşüncesini sevgi ve hoşgörü üzerine kurmuş olan bir düşünürdür. O, semazenin dönüşünde bile, kendi varlığından geçerek, Yaratan’a tam bir gönül bağıyla bağlanan bir Allah dostunu bizlere anlatmaya çalışan gönül adamıdır.

Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok diyerek, emaneti ehline vermenin erdemliğini vurgulamış,

Allah ile olduktan sonra, ölüm de, ömür de hoştur vecizesiyle, önemli olanın Allah’a dost olmak olduğunu, Allah’a dost olunmadan sürdürülen bir ömrün beyhude geçtiğini adeta haykırmıştır.

Yine Hazreti Mevlâna,;
Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu, ne pişiyor anlarsın.
Resim, ressama, beni kusurlu yaptın diye söz mü söyleyebilir?

Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tevbeni bozmuş olsan da yine gel.

Kuru duayı bırak, ağaç istiyorsan tohum ek.
Dostların ziyaretine eli boş gitmek, değirmene buğdaysız gitmektir.
Herkes güneşi görebilseydi, güneşin ışıklarına şahitlik  eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı?
İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir sözleriyle, adeta bir insanlık okulunun öğretmenliğini yapmıştır.

Hazreti Mevlana’nın, Kur’an’a, İslam’a ve Hz Peygamberimiz’e olan aşkını dile getiren şu veciz dörtlüğüyle bitirmek istiyorum. 

Bu canım var oldukça ben Kur'ana tutsağım,
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım,
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,
Hem onu söyleyenden, hem o sözden uzağım.

Teşriflerinizden dolayı tekrar teşekkür eder, sağlık ve mutluluk dileklerimle hepinize saygılar sunarım” dedi.

Sanatçı Ahmet Özhan’ın da sahne aldığı ve Türk Tasavvuf müziğinden güzel örneklerin sunulduğu Mevlana’yı Anma programı, minkler sema ekibinin gösterileri ve hanım kollarının düzenlediği Türk yemek çeşitlerinin güzel damak zevklerinin sunulduğu kermes ile sona erdi.