DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2007-10-10 | Bayram Mesajı

DİTİB GENEL BAŞKANI SADİ ARSLAN’IN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI




Üç aylar olarak bilinen ve bünyesinde mübarek günler olan, Regaib, Miraç, Berat, Mevlid ve Kadir Gecelerini barındıran kutsal ayların sonuncusu Ramazan Ayı’nı, büyük bir huzur içerisinde geçirmiş ve Ramazan Bayramına ulaşmış bulunmaktayız. Bayramınız kutlu olsun.

Bayramlar, sevinç ve mutluluk günleridir. Bayramların fert ve toplum hayatında ayrı bir yeri ve değeri vardır. Bu müstesna günlerin; millî ve manevî değerler ile birlik, beraberlik, saygı ve sevgi bağlarının güçlenmesinde, yardımlaşma duygularının yoğunlaşmasında, akraba, komşu ve kimsesizlerin sevindirilmesinde, kısaca; insanî ve ahlâki değerlerin kazanılmasında ve hayata geçirilmesinde çok önemli rolü vardır. Kin ve nefret gibi toplumun birliğini bozan ve insanların huzurunu yok eden duyguları sevginin gücü ile yenmeliyiz. Dinimiz sevgiyi öne çıkarmıştır. Kin ve nefret gibi duyguları hoş görmemiştir. İnsanlar arasındaki düşmanlıkların yok edilmesinin yolu, sevgiyi güçlendirmektir
           
Bayram günlerinde birbirimizle bayramlaşır, iyi dileklerimizi iletiriz. Dargınlar barışır, anne-baba ve akrabalar aranır, uzak ve yakındaki dostlarla beraber olunur, çocuklar sevindirilir, hastahanelerde ve hapishanelerde yatan insanlar ziyaret edilir. Kısacası, bu mutlu günleri mümkün olduğunca güzel geçirebilmek için gayret sarfedilmelidir.

Bizler Bayramlarımızı çoşkulu bir şekilde kutlamaya hazırlanırken, ülkemizde son günlerde meydana gelen terör olayları bizleri derinden üzmüştür. Terörün her çeşidini bir kez daha nefret ve şiddetle kınıyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yüce Türk Milletine başsağlığı diliyorum. Ayrıca dünyanın bir çok yerinde  savaşlar devam etmekte, nice masum insan hayatını kaybetmektedir. Dinler insanı mutlu etmek içindir. Yaşatmak içindir. Çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı, dinli dinsiz demeden masum insanları öldürmeyi hiç bir din onaylamaz.

Bu üzücü manzaradan kurtulabilmek için, toplumu meydana getiren bütün bireylere görev düşmektedir. İnsanlar, sorumluluklarının bilincinde olurlarsa, bizleri birbirlerimize düşürecek, huzurumuzu bozacak olumsuz yaklaşımların en aza ineceğine inanıyorum. Kişinin kendisine yapılmasını istemediği hiçbir hareketi, başkalarına da yapmaması gerektiğinin önemini kavraması bir insanlık görevidir.

Ramazan boyunca, çok sayıda Alman misafirin iftar davetlerimize katılarak aynı mekanda bizimle birlikte bulunmaları, barış ve hoşgörü adına önemli bir gelişme olarak görülmüştür. Bu gelenek hem bize misafirperverliğimizi gösterme fırsatı vermiş hem de farklı din, kültür ve dünya görüşlerine mensup insanların bir araya gelmesine vesile olmuştur.

Bu duygu ve düşüncelerle, bütün vatandaşlarımın ve İslam aleminin Ramazan Bayramını kutluyor, bu Bayramın tüm insanlığın huzur ve barışına vesile olmasını, iyilikler ve güzellikler getirmesini ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.