DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2007-10-11 | Haber

ARSLAN, SON İFTARINI BERLİN’DE VERDİ

T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, T.C. Berlin Büyükelçisi M. Ali İrtemçelik’in himayelerinde, T.C. Berlin Büyükelçilik mensuplarına, İslam Ülkelerinin Büyükelçilerine ve mensuplarına, Alman Devlet Adamlarına, Türk Kökenli Milletvekillerine, Sivil Toplum Örgütlerinin Başkan ve Yöneticilerine, Dini Kuruluş Temsilcilerine, DİTİB Din Görevlileri ile Dernekleri  Yöneticilerine Berlin Hilton Oteli’nde bir iftar yemeği verdi.


İftar davetine, T.C. Berlin Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı ve Elçi Müsteşar Mehmet Vakur Erkul, T.C. Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman, Müsteşar Murat Başçeri, Berlin İçişleri Senatörü Ehrhart Körting, Federal Milletvekilleri, Thomas Bareiss, Swen Schulz, Prof. Dr. Hakkı Keskin, Silke Stokar, Volker Beck, İran Büyükelçisi Mohammad Mehdi Akhondzadeh, Tacekistan Büyükelçisi Imomudin Sattarov, T.C. Berlin Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Kemal Tüzün, Birinci Müsteşar Osman Yavuzalp, Yemen Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Ahmet Abdulkerim Mohammed Hejar, Ürdün Büyükelçiliği Müsteşarı Batanich Yousef, Kültür Müşaviri Erol Özüdoğru, Hava Ataşesi Ersal Sölmez, Basın Müşaviri Yaşar Baş, Berlin Eyalet Milletvekilleri Bilkay Öney, Özcan Mutlu, Polis Direktörü Stefan Weiss, Almanya Protestan Kilisesinin Federal Hükümet ve AB. Nezdindeki Temsilci Yardımcısı Dr. Faigle Volker, T.C. Berlin Başkonsolosluğu Din Hzmetleri Ataşesi Seyit Ali Toprak, Berlin Emniyet Müdürü Dieter Glietsch, Berlin Eyaleti Entegrasyon ve Göç Sorumlusu Günther Piening, Berlin Emniyeti Bölüm Başkanı Bernhard Kufka, Musevi Cemaatinden Dr. Irene Runge, ZDF Berlin Temsilcisi Susanne Gelhard, Friedrich Ebert Vakfı Temsilcisi Dr. Johannes Kandel, Der Spiegel Redaktörü Peter Wensierski, Neuköln Yabancılar Dairesinden Arnold Mengelkoch, Kreuzberg Emniyet Müdürü Gary Menzel, Radio Kult’tan Dr. Cem Dalman, A.A. Almanya Temsilcisi Hakkı Akduman, Azerbaycan Büyükelçiliği Baş Katibi Rızvan Nabiyev, Afganistan Büyükelçiliği Baş Katibi Maria Rafig, İran Büyükelçiliği İkinci Katibi Al Bervari Subhi, Suudi Arabistan Büyükelçiliği İkinci Katibi Al Askar Talae, DİTİB Birim Müdürleri Ekrem Ceşen, Işık Uğurlu, Berlin-DİTİB Dernekleri Din Görevlileri, Dernek Başkanları ve Yöneticileri, Basın Mensupları ile çok sayıda davetli katıldı.


T.C. Berlin Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı ve Elçi Müsteşar Mehmet Vakur Erkul, iftada yaptığı konuşmasında, dostların bir arada olmasından duydukları mutluluğu ifade ederek, bu güzel ortamı hazırlayan, T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan’a teşekkür etti.

Berlin İçişleri Senatörü Ehrhart Körting de konuşmasında, toplumun çok geniş kesimlerinden ve değişik meslek gruplarından oluşan büyük bir topluluğu bir araya getirmesinden ve kendilerine bu güzel sofraya davet etmelerinden dolayı, Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan’a teşekkür etti.



T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, Almanca olarak yaptığı yaptığı konuşmasunda: “Ramazan ayında geleneksel olarak verdiğimiz iftar yemeğimize katılmanızdan dolayı büyük bir mutluluk duydum. Bunun için hepinize kalpten teşekkür ederim.

Bugün rahmet ve bereketi bol olan Ramazan ayının son günü. Yarın idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nın hem yaşadığımız ülkemiz hem de bütün dünya insanlığı için barış ve hoşgörüye, sağlık ve mutluluğa vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan (c.c.) niyaz ediyorum.

Hepimiz bir dünyada yaşıyor, hepimiz aynı gemide yolculuk ediyoruz. Hepimiz ortak bir geleceğe sahibiz. Büyük Alman şairi Goethe’nin özlü deyişiyle “Doğu da Batı da Allah’ındır”. Farklılıklarımızı, birlikte yaşamımız için tehdit olarak değil, zenginlik olarak algılamalı ve, “çoklukta birlik” içinde hareket etmeliyiz. Farklılığımız birliğimize, barış ve huzur içinde birlikte yaşamamıza engel değildir. Zira farklılıklarımız ilahidir. Farklı dinimiz ve dilimiz, kültür ve medeniyetimiz, gelenek ve göreneğimiz var; bu durum çok doğaldır. Fakat, öne çıkarmamız gereken ortak yönlerimiz daha çok. En önemli ilahi ortak özelliğimiz insan oluşumuz ve savunduğumuz evrensel insani değerlerimizdir. Hepimiz Hz. Adem ile Hz. Havva’nın çocuklarıyız. Cenab-ı Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: ‘Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.’ (49/13)

İslam dini tanışmaya ve yakınlaşmaya çok büyük önem verir. Birbirimizle tanışmalı ve yakınlaşmalıyız. Zira günümüzde dünyanın dört bir yanında karşılaştığımız bütün ön yargıların, yanlış anlamaların, hatta kin ve nefretin temelinde tanışık olmamak ve bilgisizlik vardır. Yunus Emre bu gerçeği, bir dörtlüğünde şu şekilde dile getirir:

Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım!
Sevelim, sevilelim;
Bu dünya kimseye kalmaz...

Bu anlamda karşılıklı saygı, kabul, empati, tanışmak, bilgi ve tecrübe alışverişi ve başka kültürler hakkındaki bilgiler çok önemlidir.

İslam sevgi, barış, hoşgörü ve adalet dinidir; şiddeti ve nefreti reddeder, bütün yaratılanları sevmeyi emreder. Sevgi Allah’tandır; kainat sevgi üzerine yaratılmıştır. Yine Yunus Emre’nin ifadesiyle, bütün yaratılanları Yaratan için severiz. Ve sevgi dilden değil gönülden olmalıdır, sevgi karşılıklı olmalıdır. Ancak seven kişi sevilir, saygı gösteren kişi saygı görür. Eski Federal Cumhurbaşkanı Johannes Rau’nun sözüyle “kin öldürür, sevgi yaşatır.”

Yunus Emre yüzyıllar önce bize şöyle sesleniyor:
Adımız miskindir bizim,
Düşmanımız kindir bizim.

Biz kimseye kin tutmayız,
Kamu alem birdir bizim...

Bugün küreselleşen dünyamızdaki en önemli görevlerimizden birisi, insanlığın yüzyıllardır özlemini çektiği küresel barışı inşa etmektir. Bu konuda hepimize büyük görevler düşmektedir. Ortak görevimiz dinler ve kültürler arasında barışı tesis etmektir. Biz bu konuda üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışıyoruz.

Biz artık kendimizi içinde yaşadığımız toplumun bir parçası olarak kabul ediyor ve çoğunluk toplumu tarafından da aynı şekilde kabul edilmek istiyoruz.

Barışçıl bir birliktelik için, karşılıklı sevgi ve saygı temeline dayalı birlikte yaşama kültürünü geliştirmeli ve yaygınlaştırmalıyız. Bunu başarmanın yolu ise, hiç şüphesiz, biz duygusu’nun güçlendirilmesine bağlıdır. Bunun için karşılıklı güvene dayalı, dinler ve kültürlerarası bir diyaloğa ihtiyacımız var. Sadece güçlü bir diyalog sayesinde zıtlıkların ve anlaşmazlıkların üstesinden gelebiliriz.

Başta, T.C. Berlin Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı ve Elçi Müsteşar Mehmet Vakur Erkul olmak üzere bütün konuklarımıza, soframıza verdikleri şereften dolayı şükranlarımı sunuyorum” dedi.



İftar Programı, DİTİB Eğitim ve Kültür Müdürlüğü Sema ve Tasavvuf Müziği ekiplerinin doyumsuz gösterileriyle sona erdi.