1 Haziran 1988 tarihinde Hessen Eyaletin’de bulunan Borken Stolzenbach maden ocağında meydana gelen grizu patlamasının 20. yıldönümü münasebetiyle, göçükte hayatlarını kaybedenler, Borken’de düzenlenen etkinliklerle yad edildiler.



Maden Ocağı'nda 13’ü Türk olmak üzere toplam 51 maden işçisinin hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle, Stolzenbach Maden Ocağı’nda ve Bürgerhaus’da geniş katılımlı birer program düzenlendi.



Borken Belediyesi’nin himayesinde, Borken’da faaliyet gösteren Borken DİTİB Akşemddin Camii, Katolik ve Protestan kiliselerin ortaklaşa düzenledikleri anma programına, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğundan Muavin Konsolos Güçlü Kalafat, DİTİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, SPD Hessen Milletvekili Regina Müller, Borken Belediye Başkanı Bernd Hessler, Borken Kaymakamı F. Martin Neupärtel, DİTİB Akşemddin Camii Dernek Başkanı Recep Akdağ, Din Görevlisi Muhsin Saylan, kazada yakınlarını kaybeden Boken ve çevresindeki vatandaşlar ile bölgede yaşayan Türkler ve Almanlar katıldı.

Programın açılış konuşmasını Borken Belediye Başkanı Bernd Hessler yaptı. Hessler, meydana gelen göçükte baba ve oğulların birlikte vefat ettiklerini, hayatını kaybeden 51 kişinin arkada 81 yetim bıraktıklarını söyledi. Hessler, “Hayatlarını yitiren Türk ve Alman çalışanları hayırla yad ediyorum” dedi.

Katolik ve Protestan kiliselerinden programa iştirak eden Gerhard Rauscher ve Mathias Kämpfer de ölenleri hayırlarla yad ettiklerini belirterek, onlara dua edilmesini istediler. Müslümanlar ile Hıristiyanların beraber yaşamış oldukları bir acıyı, yine beraber anıyor olmaları münasebetiyle, bu acı olayın iki kültürün birbirlerini anlamada önemli bir yer tuttuğunu belirttiler.

Borken DİTİB Akşemddin Camii Dernek Başkanı Recep Akdağ, “Borken Maden Ocağı’nda hayatlarını yitiren o insanlar, ailelerini geçindirmek ve onlara iyi bir gelecek hazırlamak için çalışıyorlardı ve o uğurda canlarını feda etmek zorunda kaldılar. Onların aramazdan ayrılışı normal bir şekilde değil, beklenmeyen bir kaza sonucu oldu. İşlerinde çalışırken ölüm onları yakalamıştı. Geride bıraktığımız yirmi yıl bize gösterdi ki, bu ailelerimiz her şeye rağmen zorluklara göğüs gererek, toplumun bir parçası olduğunu göstermiş ve sosyal hayata katılmıştır.



Aynı zamanda onlar, derneğimizin kurulmasında etkin rol almış ve bazıları derneğimizin kurucu üyeleriydi. Bu elim hadiseyi Alman komşularımızla beraber yaşadık. Dolayısıyla yaşanan acı, ortak bir acı olarak hafızalarda halen tazeliğini korumaktadır. Hayatlarını kaybedenlere tekrar Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabrı cemil niyaz ediyorum” dedi.

DİTİB Genel Müdür V. Mehmet Yıldırım, beraber yaşanmış olan bu acının unutulmaması gerektiğini belirterek, ortak bir geçmişe sahip olduklarını söyledi. Yıldırım, “20 yıl önce meydana gelen bu elim olay, geride kalan ailelere ve şehri üzüntüye boğdu. Bu olay bizim ortak geçmişimize ve ortak geleceğimize işaret etmektedir. Bu olaydan sadece üzüntü duymanın yanında, bir çok şey öğrenmemiz de gerekir” dedi.



T.C. Frankfurt Başkonsolosluğundan Muavin Konsolos Güçlü Kalafat’ta konuşmasında, “Görev sürem içerisinde bir çok programa iştirak ettim, fakat ilk kez böyle anlamlı ve içimi acıtan bir anma törenine katıldım. Burada 13 vatandaşımız 51 madenci arkadaşlarıyla aynı kaderi paylaştılar. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına tekrar başsağı diliyorum” dedi.

Borken DİTİB Akşemddin Camii Din Görevlisi Muhsin Saylan da Kur’an-ı Kerim tilavetiyle beraber dualarla vefat edenlerin yadedilmesi gerektiğini ifade etti.



Kur’an-ı Kerim ve İncil’den ayetlerin okunduğu anma programı Türk ve Alman çocuklarından oluşan koronun sunduğu anma şarkıları ve ilahiler, iki dinin mensupları tarafından yapılan toplu dualarının ardından Maden Müzesi ve kaza anısına acılan sergi gezilmesiyle sona erdi.

 

DİTİB camiası olarak Maden Ocağı’nda hayatlarını kaybeden Ali Bozdağ (Trabzon), Ender Can Sağlam ve Kemal Sağlam (Amasya), Burhan Ölçek ve Faik Ölçek (Zonguldak