T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, Kardinal Joachim Meisner’i Köln Başpiskoposluğu’ndaki (Erzbischof-Köln) ofisinde ziyaret etti.



Köln Başpiskoposluğu Genel Sekreteri Dr. Dominik Schwaderlapp, Dinlerarası Diyalog sorumlularından Werner Höbsch ve Dr. Thomas Lemmen ile DİTİB Dinler ve Kültürlerarası İlişkiler Müdürü Bekir Alboğa’nın da hazır bulunduğu ziyarette bir konuşma yapan Arslan: “Öncelikle bu görüşmenin gerçekleşmiş olmasından duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyorum. Ziyaretimizin amacı tanışmak ve birlikte ne gibi çalışmalar yapabileceğimiz konularında, hareket noktamızı tesbit etmektir. Daha önce Mainz’de Almanya Katolik Kiliseleri Başkanı Kardinal Lehmann ile Almanya Protestan Kilisesi Konsey Başkanı Prof. Dr. Wolfgang Huber’i Berlin’deki makamında ziyaret etmiştim. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Alman yasalarına göre kurulmuş bir kuruluştur. Almanya’nın her bölgesinde hizmet veren en büyük sivil toplum örgütüdür. Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu, teşkilatımızın vermiş olduğu hizmetlerden yararlanabilmektedir. Böyle olmamıza rağmen, bu güne kadar bir takım haklarımızı elde etmiş değiliz. Mesela okullardaki din derslerini DİTİB’in verebilmesi konusunda, şu ana kadar bir netice alınamamıştır. Bir çok Avrupa ülkesi’nde İslam resmi din olarak kabul edilmekte ve cemaat statüsü Anayasal hak olarak verilmektedir. Bu konuda sizin yardımlarınızı istiyoruz. Cami yapımındaki gibi sesli desteğinizi, din dersi konusunda da sağlamanızı bekliyoruz”

Bütün dinlerin amacının barış ve sevgi olduğunu ifade eden Arslan, Bazen İslam Dini olumsuzluklara alet ediliyor. Terörle birlikte teleffuz ediliyor. Sadece İslam’da değil, bütün dinlerde böyle olumsuzlukların dine mal edilmeyeceğini her zaman söylüyoruz. Hangi din olursa olsun, dinlerin kutsallarına saygı gösterilmesi gerekir. Bugüne kadar DİTİB ve bağlı teşkilatları, toplumun düzen ve huzurunu bozan bir faaliyetin içerisinde olmamıştır. Hürriyet kutsallara saygısızlığı gerektirmez. Kutsal değerlere saygı konusunda birlikte olmamız gerekir. Dünya’da bir çok sorunlar var. Açlık, uyuşturucu, gençlerin dine karşı sorumsuzluğu gibi sorunlara ortak çözümler aramalıyız. Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı modeli hiç bir İslam ülkesinde olmayan ve örnek gösterilen bir modeldir. Başkanlığımız siyasi partilerle aynı mesafededir. Bu model demokrasinin ve laikliliğin teminatıdır. Ben bu görüşme için teşekkür ediyor ve bundan sonraki buluşmamızın DİTİB Merkez’de olmasından da ayrıca mutlu olacağımı belirtmek istiyorum” dedi.



Kardinal Joachim Meisner de konuşmasında: “Ben her zaman şunu söylüyorum. Almanya’da inanç ve din hürriyeti vardır. Kamuoyunda ortaya çıkan gerginlikleri yatıştırmak için cami inşaatına destek ve işinizi kolaylaştırmak için Tarsus örneğini vermiştim. Tarsus’ta da böyle bir ziyaret merkezi kurulması hakkında girişimlerimiz olmuştu. Tarsus bizim Kudüs ve Kabe gibi hac merkezlerimizdendir. İslam Din dersinin verilmesi hususunda bir program hazırlanmalıdır. İslam bazen istismar ediliyor. Başpiskoposlarla yaptığımız toplantılarda İslam bizim müttefikimiz diyoruz. Allah’ın kutsalları saygıyı ifade eder. Kutsal değerlere saygısızlığı asla kabul edemeyiz. Tabii ki insanı rencide etmek, yaratanı rencide etmek anlamına gelir. Sorunlara din temsilcileri olarak birlikte çözümler aramalıyız. Ortak çalışmalarda bir araya gelebiliriz. Geldiğinize çok sevindim” dedi.



Ziyaret, daha sık bir araya gelme ve ortak çalışma temennisiyle sona erdi.