Hutbeler

PDF-Dosyası Cuma Hutbesi (PDF)

Videoyu izlemek için tıklayınız

Kıyamet Alametleri
(18.03.2022)

Değerli Mü’minler!

Kıyamet, hem geçmiş zamanlarda hem de modern dönemde insanlığın en önemli merak noktalarından birisini oluşturmuştur. Bugün dahi, neredeyse her gün yeni bir kıyamet senaryosu ile uyanıyoruz. Ozon tabakasının delinmesinden iklim krizine, nükleer silahların kullanımından salgın hastalıklara ve göktaşlarının dünyamıza çarpmasına kadar, yeryüzündeki canlı hayatını sona erdirecek pek çok kıyamet senaryolarından söz edilebilir. Bütün bu kıyamet senaryolarında başrolde ne yazık ki yine insan bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayet-i kerimede insanın yapıp ettikleri sebebiyle göklerde ve yerde düzenin bozulduğundan söz edilmesi elbette sebepsiz değildir.

Aziz Mü’minler!

Hem müşriklerden hem de müslümanlardan pek çok kimse zaman zaman Hz. Peygamber’e (s.a.s.) kıyametle ilgili sorular yöneltmiştir. Ancak hikmeti gereği Allah, kıyametin ne zaman kopacağı bilgisini peygamberler de dâhil olmak üzere hiç kimseye bildirmemiştir. Nitekim Yüce Allah bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vakti geldiğinde ortaya çıkaracak olan da O’dur.  Kıyamet, gökler ve yer için gerçekten çok büyük bir olaydır ve size ansızın gelecektir. Buna rağmen sanki senin haberin varmış gibi sana sorup duruyorlar. De ki: Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi sadece Allah katındadır. [...][1]

Değerli Kardeşlerim!

Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi bizlere verilmemekle birlikte, onun yakın olduğuna dair hem Kur’an-ı Kerim’de hem de hadisi şeriflerde bilgiler vardır. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah “kıyametin yaklaştığını”[2] bizlere bildirirken, Hz. Peygamber de işaret parmağı ile orta parmağını birleştirerek “Benim peygamber olarak gönderilmemle kıyametin gerçekleşme zamanı şu iki parmağım kadar birbirine yakındır.”[3]  buyurmuştur.

Kıymetli Mü’minler!

Allah Rasûlü ashabıyla sohbetlerinde kıyametin bir takım alametlerinden söz etmiştir. Bu konuda “Emanet, yani güven ortadan kalktığı zaman kıyameti bekle!”[4] hadisi oldukça dikkat çekicidir. Yine bazı hadislerde depremlerin çoğalması, zamanın kısalması, karışıklıkların ortaya çıkması, cinayet ve savaşların artmasının da kıyamet alameti olarak değerlendirildiğine şahit oluyoruz.

Muhterem Müslümanlar!

Aslında her insan için gerçek kıyamet kendi ölümüdür. Bize düşen kıyametin ne zaman kopacağından çok, onun için hazır olup olmadığımızı sorgulamaktır. Kıyameti kendi ellerimizle hazırlamamaktır. Bize düşen doğaya, insana, hayvana, canlı-cansız her şeye sahip çıkmaktır. Her şeyin emanetimize verildiği şuuru içinde hareket ederek emaneti zayi etmemektir. Doğruluk, hakkaniyet ve adalet üzere yaşayarak o büyük hesap gününe hazırlıklı olmaktır.

Hutbemi bir hadis-i şerif ile bitirmek istiyorum:  Enes b. Mâlik’in (r.a.) anlattığına göre, bir adam Hz. Peygamber‘e gelerek; “Kıyamet ne zaman kopacak yâ Resûlallah?” diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona şöyle cevap verdi: “Onun için ne hazırladın?” [5]

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] A’râf, 7/187.
[2] Kamer, 54/1.
[3] Müslim, Cum’a, 43.
[4] Buhârî, İlim 2, Rikāk 35.
[5] Buhârî, Edeb, 96.

2022-03-18