Hutbeler

PDF-Dosyası Cuma Hutbesi (PDF)

Videoyu izlemek için tıklayınız

Ayet ve Hadislerde Namaz
(27.11.2020)

 

Değerli Mü’minler!

Bir gün ashabıyla birlikte otururlarken, namaz vaktinin geldiğini gören Efendimiz (s.a.s.) yanındaki Bilal’e dokunarak şöyle buyurdular: “Haydi kalk Bilal ve bize huzurun çağrısı olan ezanı oku!”[1]

Hazreti Âişe Validemiz de Peygamberimiz’in namaza olan düşkünlüğünü şöyle anlatmaktadır: Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) geceleyin kalkıp bazen ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Bunun üzerine ona; “Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün günahların bağışlandığı halde niye böyle kendini yoruyorsun?” diye sorunca, "Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı, ey Âişe?" diye cevap verdiler.[2]

Yüce Kur’an’da da namazın insan ve toplum üzerindeki olumlu etkisi şöyle anlatılmaktadır: “Namazı kıl, çünkü namaz  kötülük ve çirkinlikten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette en büyük şeydir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”[3]

Kardeşlerim!

Namaz, dinî hayatımızın direği ve İslam’ın beş esasından biridir. Namaz, Allah’a imandan sonra mü’minlerin sorumlu tutulduğu en öncelikli görevdir. Sevgili Peygamberimiz bu sorumluluğu şöyle ifade etmişlerdir: “Kıyamet günü insanın ilk sorguya çekileceği şey namaz olacaktır.”[4]

Namaz gündelik hayatımızda yalpalamadan doğruluk ve istikamet üzere yaşamamızın en önemli teminatıdır. Cenab-ı Hakk şöyle buyurmuşlardır: “(Ey mü’minler!) Sabır ve namazla yardım dileyin. Bununla birlikte namaz Allah’a samimiyetle bağlı olanlar hariç (çoğu insan için) gerçekten ağır bir yükümlülüktür.”[5]

Namaz, mü’minin miracı ve Allah’a en yakın olduğu haldir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde halidir. Öyleyse secdedeyken çokça dua ediniz.”[6]

Namaz insanı bütün manevi kirlerden arındırır. Bir hadis-i şerifte namazın bu özelliği şöyle anlatılmaktadır: "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir aksa ve o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı? Beş vakit namaz da işte böyledir. Allah beş vakit namazla günahlarınızı silip yok eder."[7]

Namaz gündelik meşguliyetlerimize kurban edeceğimiz bir ibadet değildir. Mü’minlerin namazla ilgili duyarlıkları Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Öyle kişiler var ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyabilir; onlar, kalplerin ve gözlerin dehşetten allak bullak olacağı günden korkarlar.”[8]

Namaz her türlü kötülükten korunmanın da en güzel yoludur. Bu konuyla ilgili Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Sabah namazını kılan kimse Allah'ın himayesindedir. Dikkat et o zaman ey Âdemoğlu! Allah, bizzat himayesinde olan bir konuda seni sorguya çekmesin."[9]

Namazın hata, günah ve kusurlarımızın bağışlanmasına vesile olduğunu Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle açıklamışlardır: "Size, Allah'ın günahları yok edip, derecelerini yükselteceği güzel bir şey söyleyeyim mi? Güzelce abdest alarak mescide doğru adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. Evet, işte yapmanız gereken budur."[10]

Cenab-ı Hakk, namazlarımızı bu esaslar dâhilinde kılabilmeyi nasip eylesin; ibâdât ve tââtımızı kabul buyursun; cümlemizi rızasına nail eylesin. Cumamız mübarek olsun. Âmin.

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 

[1] Ebu Davud, Edeb, 86.
[2] Müslim, Sıfâtü’l-Münâfikîn, 81.
[3] Ankebût, 29/45.
[4] Nesâî, Salât, 9.
[5] Bakara, 2/45.
[6] Müslim, Salât, 215.
[7] Buharî, Mevâkîtü’s-Salât, 6.
[8] Nûr, 24/37.
[9] Müslim, Mesâcid, 262.
[10] Müslim, Taharet 41.

 

2020-11-27