DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2019-10-01 | Haber

DİTİB Eyalet Birlikleri İstişare Toplantısı’nın Dördüncüsü Yapıldı

20 Eylül 2019 tarihinde Münster Bölgesi DİTİB Herford Derneği’nde gerçekleştirilen toplantıda ‘Wohlfahrt – İslami Hayır Hizmetleri’ konusu ele alındı. Toplantının açılış konuşmasına, İslam Medeniyetinin bir vakıf medeniyeti olduğunu ifade ederek başlayan DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen şu tesbitlerde bulundu: ‘İnsan tek başına mutlu olamıyor. İnsan sosyal bir varlıktır. İnsanlık tarihine bakıldığında sosyal dayanışmayı esas alan sosyal/toplumsal sistemler peygamberler tarafından geliştirilmiştir. Bu sistemde, toplumun fakir ve zayıf kesimlerinin korunup kollanması esastır. İslamda ibadete taalluk eden keffaret dediğimiz cezai müeyyideler, örneğin oruç, yemin ve zıhar keffareti hep fakir fukaraya ayni ve nakdi yardımı öngörmektedir. Zaten zekat ve fitre başlıbaşına zengin ile fakir arasında bir köprüdür. Böylelikle zenginin aşırı zenginleşmesinin, fakirin de daha fakirleşmesinin önüne geçilmektedir. Diğer taraftan sadaka-i cariye olarak isimlendirilen zenginlerin kurdukları vakıflara mal-mülk hibe etmeleri, bu sosyal dayanışma sisteminin işlemesi için finans kaynağı oluşturmuştur. ‘Vakf’ kelimesi Arapçada durdurmak demektir. Bu gelenekte vakfedilen mallar hangi amaç için vakfedilmiş ise kıyamete kadar o amaca yönelik kullanılması gerekir. Bu hususlar da vakıfların zamana dayanıklı mermer kitabelerinde açıkça yazılmıştır. İnsanlar bir tarafa, devlet dahi bu mallara el koyamaz.’ 

Genel Başkan Kazım Türkmen, Anadolu’da 1048 yılında kurulan en eski vakfın hala hayatta olduğuna dikkat çektikten sonra, vakıfların dönemin ihtiyacına göre değişik alanlarda kurulduğu bunun bazen toplumda artan dulların meslek edindirmelerine bazen yetimlerin eğitimlerine bazen de farklı sosyal yaralara merhem olmak için kurulduğunu dile getirmiştir.

Diğer taraftan vakıfların mal topluluğu, derneklerin ise insan topluluğu olduğunu söyleyen Türkmen, İslam vakıf medeniyetinin Haçlı Seferleri vasıtasıyla Batıya aktarıldığını, günümüzde Milyar Dolarlık bütçesi olan hatta Nobel Ödülü veren vakıfların da var olduğunu ifade eden Türkmen, özellikle son yıllarda Türkiye’de vakıf kurma ve yürütme faaliyetlerinde bir hareketliliğin yaşandığını da söyledi. Bu nedenle bugün bize düşen görev dönemin ihtiyacına göre yeni dernek ve vakıflar kurup insanlığın yaralarına merhem olmaktır.

DİTİB Dışilişkiler Müdürü Dr. Zekeriya Altuğ, KRM bünyesinde yer alan İslami Çatı Kuruluşları yanında diğer İslami dini kuruluşlarının da yer aldığı İslamisches Kompe­tenz Zentrum e.V. derneği hakkında katılımcılara bilgi verdi. Altuğ sunumunda şu hususlara değindi: ‘Halen başkanlığını DİTİB’in üstlendiği ve merkezi Köln’de bulunan IKW Derneği, mültecilere yardım amaçlı Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanlığı’nca desteklenen bir proje yürütmektedir. Bu dernek Almanya genelinde İslami dernek yetkililerine mültecilere yönelik proje yapabilmelerini sağlamak üzere proje hazırlama ve uygulama seminerleri vermektedir. Dördüncüsü yapılan Alman İslam Konferansı’nın ana konusunu Wohlfahrt oluşturmaktadır. İslami Hayır Hizmetleri’nin daha kurumsal ve profesyonel yapılabilmesi için hangi adımlar atılmalı, yol haritamız nasıl olmalı, bu alanda hizmet sunan yerleşik kurum ve kuruluşlarla nasıl işbirliği kurabiliriz, bu faaliyetleri sürdürecek kalifiye elemanlar nasıl bulabiliriz gibi sorulara bu toplantıda hep birlikte cevap bulmalıyız.’

Toplantıda Eyalet Birlik Yöneticileri ve bölgelerde bu alanda hizmet veren katılımcılar, İslami Hayır Hizmetleri’nin kurumsallığı ile ilgili fikir alışverişinde bulunarak, bu hizmetlerin başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için kalifiye insan kaynağına ve devlet destekli projelere ihtiyaç olduğu, bununla birlikte gerek dini cemaatler gerekse diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin yapılması gerektiği kanaatini izhar etmişlerdir.

Toplantıda ZSU İşetme Müdürü Mehmet Emin Zengin DİTİB Cenaze Fonu hakkında bir sunum yaptı. Zengin sunumunda, 1987’de kurulan fonun 270.000 bireysel üyesi olduğunu, şu ana kadar yaklaşık 80.000 civarında üyesinin cenaze işlemlerini yapıp Türkiye’ye naklini sağladığını, günümüzde Almanya’da definlerin arttığını, dolayısıyla Müslüman mezarlıklarının gündeme geldiğini, ancak bunun maddi finansmanı ve işletmesinin kolay almadığını ifade etmiştir.

DİTİB Genel Sekreteri Abdurrahman Atasoy’un moderasyonunda Eyalet Birlik Bölgeleri’ndeki gelişmelerin ve faaliyetlerin ele alındığı son oturumda, özellikle İslam Dindersleri, Dini Danışma Kurulları konularında eyalet hükümetleri, diğer müslim ve gayr-i müslim dini cemaatlerle ilişkiler hakkında Eyalet Birlik Başkanları ve Koordinatörleri bilgi vermişlerdir. 

Topantının sonunda değerlendirme konuşması yapan DİTİB Genel Başkanı Türkmen; ‘Bu yıl tatil dönemine denk gelmesine rağmen, gerek fitre ve zekat, gerekse kurban organizasyonlarında önemli artışlar yaşandı. Bu başarıda emeği geçen din görevlileri, dernek yöneticileri ve bütün cemaatimize teşekkürlerimi ifade etmek isterim.’ Bu toplantılar stratejik toplantılarıdır. Dolayısıyla ufuk açısı ve faydalı bir toplantı olmuştur. Bölgelerde arkadaşlarımız birbirleri ile istişare yapmalılar, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeliler’ dedi. Toplantı toplu aile fotoğrafı çekimi akabinde sona erdi.