Hutbeler

PDF-Dosyası Cuma Hutbesi (PDF)

Videoyu izlemek için tıklayınız

İstiâze / Âlemlerin Rabbine Sığınmak
(2 Aralık 2016)

 

Kıymetli Mü’minler!

Müslümanlar olarak Rabbimizin rahmet ve mağfiretine sığınmaya ve ona iltica etmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz.

Allah’ın insanlar için seçtiği tüm Peygamberlerde yaşadıkları zor zamanlarda çeşitli vesilelerle Rablerine sığınmışlardı. Hz. Nuh, hakkında bilgisi olmayan şeyleri Rabbinden istemekten yine Rabbine sığınmıştı.[1] Hz. Yusuf kendisine gayri meşru birliktelik teklifi yapan kadın ile kardeşlerinden gelen haksız bir uygulama talebi karşısında “Maazallah! Allah’a sığınırım.” demişti.[2] Hz. Musa, kendisine her türlü kötülüğü yapan Firavun gibi âhirete inanmayan kibirlilerden[3] Rabbine sığınmıştı.

Muhterem Mü’minler!

İnsanoğlu için kendini kaybetmesinden, yolunu şaşırmasından, azgınlığa ve taşkınlığa sürüklenmesinden daha büyük tehlike yoktur. Çünkü bunlar insanın hem dünyasını hem de ahiretini mahveder.

Nitekim Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in son iki sûresinde, Peygamberimizin şahsında tüm inananların şeytandan, şeytanî telkinlerden ve davranışlardan kendisine sığınmalarını istemiş ve şöyle buyurmuştur: “De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!”[4]

“De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melik’ine (sahibine, hâkimine) insanların

İlâh’ına sığınırım!”[5]  

Bu nedenle Allah Resûlü, Felâk ve Nâs sûrelerini okuyarak Allah’a sığınmayı prensip edinmiş, kendisi mutlaka okuduğu gibi, bizlere de Allah’a sığınma hususunda okunacak en güzel dua olarak bu iki sûreyi tavsiye etmiştir.

Değerli Mü’minler!

Bugün insanların en büyük eksiği, Allah’tan uzaklaşarak kendini sığınaksız bırakmasıdır.  Üzüntü verici olan ise Allah’a inananların da kimi zaman böyle bir ümitsizliğin içine düşmesidir. Oysa sığınma, Yüce Yaratıcının gönlümüze yerleştirdiği güven duygusudur.

Allah’a sığınma, endişelerimizden, korkularımızdan, istemediklerimizden, her türlü kötülükten Allah’ın kudretine ve himayesine sığınmadır. O’ndan yardım talep etmedir. Ahlâklı ve onurlu yaşama çabasıdır.

Allah’a sığınma, sadece dilimizle Allah’ı anma ve O’na sığınma cümlelerini peş peşe söylemek değil, bu dünyada yalnız olmadığımızı gönlümüzün en derin yerinde hissetmedir.

Allah’a sığınma, kendimizi ve kulluğumuzu keşfetmenin aracıdır. Hayatımız ancak Allah’a yönelmekle, O’na iltica etmekle anlam kazanır.

Kıymetli Kardeşlerim!

Şu hâlde Müslüman kendisine en yakın olan Yüce Allah’a sığınmalıdır. Bu sığınış, kulluğun en temel göstergesidir. Zira insan bununla hem kendi âcizliğini ve güçsüzlüğünü hem de Allah’ın yüceliğini, kuvvet ve kudretini dile getirmiş olur.

Dolayısıyla başta şeytan olmak üzere, onun karakterini taşıyan her tür varlığın kötülük ve zulmünden içimize nüfuz edip bizi ayartmasından Allah’a sığınmak, Allah’a dayanmak ve O’na güvenmek kulluk vazifesinin bir parçasıdır.

Bütün bunlardan sonra, Peygamber Efendimizin bize öğrettiği şu dualar dilimizden eksik olmamalıdır: “Allah'ım! Bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.”[6] “Allah’ım! Peygamberin Muhammed (sas)’in senden istediği hayırlı şeyleri biz de istiyoruz. Peygamberin Muhammed (sas)’in sana sığındığı kötü şeylerden biz de sana sığınıyoruz. Yardım sendendir ve varış sanadır. Güç ve kuvvet sadece senin yardımınladır.”[7] 

Yüce Rabbimiz, bizleri yardımından mahrum bırakmasın.      

 

 

DİTİB Hutbe Komisyonu

 


[1] Hûd, 11/47

[2] Yûsuf, 12/23, 79

[3] Mü’min, 40/27

[4] Felâk, 113/1-5

[5] Nas, 114/1-6

[6] Ebû Dâvûd, Vitr, 32; Nesâî, İstiâze, 21

[7] Tirmizî, Deavât, 88

2016-12-02