DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2013-03-07 | Haber

DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Er, ''Çağın ihtiyaçlarına göre teşkilatlanılmalıdır''



DİTİB Genel Başkan Prof. Er, ''Çağın ihtiyaçlarına göre teşkilatlanılmalıdır'' dedi.

DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Er, Genel Sekreter Suat Okuyan ve Genel Sekreter Yardımcısı ve DİTİB Sözcüsü Dr. Bekir Alboğa güncel meseleler hakkında soruları cevaplandırdı.

DİTİB teşkilatı olarak kadınların eğitimine çok önem verdiklerini ifade eden Prof. Er, “Camilerde gelecekte cemaat bulmak istiyorsak kadınlarımızın dini eğitimine çok ehemmiyet vermemiz gerekiyor. Yine genç kızlarımızın, yeni evlenmiş bayanların dini, milli değerler açısından eğitimi için aile okulu, evlilik okulu gibi çeşitli uygulamalarla, uzmanların da katılımıyla onlara dini ve milli yönden eğitimlerininin lazım gördüğüne inanıyoruz.Bu konuda da zaman zaman aile içi iletişim ve davranış gibi konularda da seminerler vermeye gayret ediyoruz. Bu tür çalışmalarımıza ivme kazandırarak devam ettireceğiz. Tüzük çalışmalarımızda da kadın kollarının yönetimlere alınması hususunda ısrarlı olduğumuzu ifade etmiştik. Eyalet Kadınlar Birliği ve Federal DİTİB Kadınlar Birliği çalışmalarımız arkadaşlarımız tarafından devam ettiriliyor.  DİTİB olarak çağdaş gelişmeleri ve kamuoyuna yansıyan sosyal problemleri ve ihtiyaçları nazari dikkate almadan faaliyet sürdürmeye çalışırsak, çağın ve gündemin çok çok gerisinde kalacağımız hepinizin malumlarıdır. Bu bakımdan özellikle içerisinde yaşadığımız Alman toplumunda Müslümanların ve özellikle Türk vatandaşlarımızın ortaya çıkan problemlerine de duyarsız kalmamaya tercih ediyoruz'' dedi. 

Dinen koruyucu aile olmakta herhangi bir mahzur yoktur

Son zamanlarda gündeme sıkça yansıyan çocukların alınmasının gündemlerinde olduğunu belirten Prof. Er, “Din hizmetinin sosyal ahlak eksenli din hizmeti olarak sürdürülmesinin yararına inanarak bu husustaki problemlere cevap vermeye gayret ediyoruz.

Din görevlimiz o bölgedeki yetim ve öksüzlerden haberdar değil ise din hizmetini eksik demektir diye düşünüyoruz. Peygamber Efendimiz bizim için her konuda örnek olduğu gibi din hizmeti konusunda da örnektir. Dini cemaat statüsünü kazanmaya çalışan DİTİB'in de bu anlayış içerisinde hareket etmesinde şüphesiz ki faydalar vardır. Aksi takdirde toplumun ihtiyaçları ve toplumun gerisinde kalmaya mahkumdur. Gündemde olan koruyucu aile ilgili elimizde bir veri yok. Koruyucu aile olma konusunda vatandaşlarımızın nezdinde çekinceler, kafalarda bir takım sorular vardır. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararları var; çocuk büluğ çağına erene kadar her hangi bir mahremiyet bahis konusu değildir. Dinen koruyucu aile olmakta herhangi bir mahzur yoktur. vatandaşını bilgilendirme konusunda gerek aile irşad ve rehberlik büroları ile dernek kadın kolları, hem eyalet birlikleri eliyle DİTİB olarak toplumu bilgilendirme ve farkındalık oluşturma ve bu hususa dikkat çekme noktasında gayret gösterecek, çeşitli seminerler gerçekleştirecektir. Peygamberimiz yetim olduğuna göre, o zaman yetim ve öksüzlerin elinden tutulması gerekir. DİTİB olarak biz bu düşünceye sahibiz. Eğer bir çocuğumuz yetim ve öksüz olarak bizim kültürümüz, örfümüz ve dini telakkilerimizin dışında yetişiyor ise, o bölgedeki bütün müslümanlar bunun vebalini taşır. Kadın kollarımız ihtiyaç duyanlara yönelik çalışmalar yapacak. ‘Bir çocuğun imdadına da sen yetiş’ projelerle koruyucu aile olmaya teşvik edeceğiz. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyen Peygamberin ümmetiyiz. Bu tür anlayışları burada da geliştirmek durumundayız” dedi.

Çağın ihtiyaçlarına göre teşkilatlanılmalıdır

Çağın ihtiyaçlarına göre teşkilatlanmanın önemine vurgu yapan Prof. Er, “DİTİB olarak ne tür bir teşkilatlanmayı düşünüyorsunuz derseniz, çağın ihtiyaçlarına göre teşkilatlanmıyorsanız zaman içinde diskalifiye olursunuz. DİTİB'in böyle bir duruma düşmek gibi bir lüksü yoktur ve olmamalıdır diye düşünüyorum. DİTİB çağın, sosyal ihtiyaçların gerektiğrdiği gibi teşkilatlanmalı. Bu bakımdan hanımlara yönelik, aile irşad ve rehberlik büroları oluşturacağız. Pek çok aile dramları ve problemlerini duyuyoruz. Bu olumsuzluklar oluşmadan, daha meydana gelmeden çözmenin yollarını aramak bizim en başta gelen vazifemizdir. İşte  aile irşad ve rehberlik büroları böyle bir amaca hizmet decektir. Mesela hamınlara yönelik fetva hattımız olacak. Bir hamın arkadaşımız onlara çözüm arayacak, yeri gelecek dini danışmanlık yapacak. Şayet problemin temelinde psikolojik sorun varsa bir psikolog, sosyalpedogog ilgilendiren mesele ise sosyalpedogog arkadaşımız ilgilenecek. Dernek kadın kolları, eyalet birlikleri kadın kolları ve federal DİTİB kadın kollarını mutlaka kurmaya çalışıyoruz. Din Hizmetleri Ataşelikleri ve Müşavirlikleri desteğiyle hanımlara ulaşmak ve hanımların problamlariyle yakından ilgilenmeyi olmayı düşünmekteyiz. Bu yönde çalışmalar içerisindeyiz. Bu anlayışı burada da oluşturmak durumundayız. Bir diğer husus da yaşlılarımızla ilgilenmek, onlarla pek ilgilenmiyoruz. Yerel idarelerle işbiriliği içerisinde bu yönde de katkı sağlamak durumundayız. Dinimizin emri olduğu için bu tür organizasyolara ihtiyacımız var” dedi.

İslam Din Dersi müfredatı hazırlıklarını sürdürmekteyiz

İslam din dersleri ve ders öğretmenleri konusunda yeni düzenlemeler ve çalışmalar içinde olduklarını söyleyen Er, “Bu anlamda özellikle din desi öğretmeninin yetişmesi ve staj görmesini sağlamak bakımından, DİTİB Akademi diye bir teşkilatmanma üzerinde çalışıyoruz. Burada amaç öncelikle çift dilli bir çocuk dergisi, örneğin Diyanet Çocuk Degisi’nin çift dilli olarak hazırlanması için burada tercüme ofisi oluşturulmasına gayret edeceğiz. Billiyorsunuz Hessen, Hamburg ve Bremen’de İslam din dersi okutulması hakkı elde edilmiş durumda. Bunun için hazırlıklı olmak zorundayız.  Hazır olan ders kitapları ve müfredatlardan yararlanmak suretiyle Almanya'da çocuklarımıza yönelik İslam Dini'ni anlatan çalışmalar yapmak durumundayız. Bunun ön çalışmalarını hazırladık. Bazı eyaletlerde DİTİB bu hakkı almış ise de, diğer sivil toplum kuruluşlarını da nazara alarak, onlarla diyalog içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Kendimize göre bir yol haritası hazırladık. Çalışma kitabı, ders kitabı ve öğretmen kitabı şeklinde üç kategoride kitap hazırlamaya gayret ediyoruz. Ayrıca kitaplar okul ve sınıf türüne göre farklılık arzedecek durumda bulunuyor. Herşey hazırlandıktan sonra bu dersi okutacak insan unsuru çok önemli. Şu anda Almanya’da çeşitli ilahiyat fakültelerinde okuyan insanlarımız var, Uluslararası İlahiyat Fakülteleri’nden mezun olan arkadaşlarımız var. Bunları DİTİB Akademi'de Almanya standardında hizmete hazırlayıcı formasyona sahip olmaları için gayret sarfetmekteyiz. Buradaki hizmete hazırlayıcı eğitimi tamamlayanların bir kısmını görevli olarak önce stajyer, sonra sözleşmeli din görevlisi olarak çalışması cihetine gideceğiz. Ayrıca dini bazı kavramların Almanca tam karşılığının bulunması için bir komisyon çalışması içerisindeyiz. Yine bu akademi içerisinde tercüme ofisimiz çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik ders dışı materyaller de hazırlayacak. Bu manada en kısa sürede önemli gelişmeler sağlayacağız” dedi.

Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Er, aile ve irşad bürosu çalışmalarının ilk olarak pilot proje olarak merkezde başlayacağını daha sonra orta ve uzun vadede nüfusun yoğun olduğu bölgelerle eyaletlere yaygınlaştırılacağını belirtti. Diğer bir şekilde gönüllü psikolog ve pedagogların yardımlarını alarak bu hizmeti yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Diğer kuruluşlar ve ceamatleri sorulan Prof. Er, “Onlarla da şura, KRM gibi yerlerde birlikte çalışıyoruz. şu anda ilişkilerimiz oldukça iyi, sevindirici bir noktadayız. İnşallah daha da geliştirilecektir. Zaman içerisinde Türkiye’den eleman getirmeden din hizmetlerini yürütme temennimiz var, arzular var. Bu ancak uzun vadede çözülebilir.“

DİTİB Köln Camii inşatının uzamasının nedenini sorduğunda Başkan Prof. Er, “Camiyle ilgili ekenomik probleminin olmadığını, mayıs sonu itibariyle konferans salonununun hizmete alacağını ve cami bölümünün ise mahkeme süreciyle alakalı olduğu için onu bekleme durumunda olduğunu söyledi.

Çitte dilliliğin önemine değinen DİTİB Genel Sekreteri Suat Okuyan ise, dini kavramlarla ilgili bazı çocukların kelimeyi yanlış şeklinde anladığını, bu nedenle çalışmanın çok önemli olduğunu kaydetti. Okuyan, “Tercüme ofisimiz ve bu eserlerle hem onlara, hem Alman toplumuna din, dil ve kültürümüzü tanıtmış olacağız” dedi. DİTİB’in dini cemaat olarak çalışması konusunda Aşağı Saksonya ve Rheinland Pfalz eyatelerinde olumlu gelişmeler olduğunu belirten Dr. Bekir Alboğa, “Zannediyorum buralarda olumlu gelişmeler olunca diğer eyaletlerde de olumlu yansıyacak. Hazırlanacak kavramlar kitabının çok büyük rolü olacaktır. İslam din dersleri konusunda sadece biz değil devlet, eyaletler de hazırlıksız yakalandı. Bugün Duisburg’da İslam din dersi için bazı öğretmenler icazet alacaklar” dedi.